Ekofeminist tartışmalar bağlamında su tüketimi ve cinsiyet kimliği arasındaki ilişki üzerine bir inceleme
Özet
Su, cinsiyete dayalı kimlik ile karşılıklı ilişkili bir doğal kaynaktır. Bu ilişkinin,
kadınların cinsiyete dayalı roller nedeniyle suya daha çok ihtiyaç duymaları,
su kaynaklı problemlere daha açık olmaları gibi boyutları ile suyun
sürdürülebilir kullanımına ilişkin boyutları da vardır. Bu çalışmada cinsiyet
kimliği ile su tüketimi arasındaki ilişkinin boyutları incelenmiştir. Çalışma
alanı Balıkesir kentinin, 2018 yılı verilerine göre nüfus ve su tüketim miktarı
en fazla olan Bahçelievler Mahallesi’dir. Bahçelievler Mahallesi’nde çalışan
ya da ikamet eden 10 kadın ve 10 erkek ile yarı yapılandırılmış görüşme
formuna dayalı görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler yazıya geçirilerek söylem
analizi ile incelenmiştir. Çalışma ile su tüketiminde kadınların cinsiyete dayalı
roller nedeniyle “tüketici” olarak konumlandırıldıkları ancak kadınların
kullandıkları suyun ailenin yeniden üretimini sürdürmeye yönelik kullanımlar
ve sudan tasarruflarının da bu kullanımlar aracılığıyla tüketimden tasarruf
olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu bakımdan çalışmanın bulguları kadın ve
doğanın ikincilleştirilmesi arasındaki ilişkiye ve doğaya duyarlı olmada
cinsiyet temelli farklara işaret etmektedir. Water is a natural resource that interrelated with gender identity. Women
need more water because of gender-based roles, they are more open to water related problems, and gender-based differences in sustainable use of water
are some of these dimensions. In this study, the dimensions of the relationship
between gender identity and water consumption were examined. The study
area is Bahçelievler district, which has the highest population and water
consumption amount in Balıkesir city for 2018. 10 women and 10 men, who
work or reside in Bahçelievler neighborhood, were interviewed based on a
semi-structured interview form. Interview texts were analyzed by discourse
analysis. The study concluded that women are positioned as “consumers” in
water consumption because of their gender-based roles. But their
consumption related to maintain the reproduction of the family and their water
savings are through which these. In this regard, the findings of the study point
to the relationship between the secondaryization of women and nature and
gender-based differences in sensitivity to nature.
Kaynak
Coğrafi Bilimler DergisiCilt
18Sayı
2Koleksiyonlar
- Coğrafya-Makale Koleksiyonu [108]
- TR Dizin-Makale Koleksiyonu [3387]