İstanbul Sözleşmesi bağlamında Türkiye'de muhafazakâr kesimin toplumsal cinsiyet eşitliği tartışmaları
Künye
Ceylan, Esra. İstanbul Sözleşmesi bağlamında Türkiye'de muhafazakâr kesimin toplumsal cinsiyet eşitliği tartışmaları. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2022.Özet
Türkiye'de İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe girdiği günden beri farklı çevreler tarafından tartışılmaktadır. Sözleşme feshedilmesine rağmen tartışmalar devam etmektedir. Bu tartışmaların ana noktasını toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı oluşturmaktadır. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenebilmesini toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına bağlayan sözleşme, feminist kesim tarafından desteklenirken, muhafazakâr kesim tarafından ise eleştirilmektedir. Bu çalışma ile muhafazakâr kesimi temsil ettiği varsayılan Yeni Akit gazetesinin, İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girdiği tarihten feshedilme tarihine kadar olan manşet haberleri, nicel içerik analizi yöntemiyle incelenmiştir. İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili olan haberler tarandıktan sonra nicel analizlerin sonucunda İstanbul Sözleşmesi ile ilgili odaklanılan iki önemli kavramın; aile ve eşcinsellik olduğu görülmüştür. Muhafazakâr bir medya olan Yeni Akit gazetesinin toplumsal cinsiyet eşitliği kavramına İstanbul Sözleşmesi üzerinden yüklediği anlam önemlidir. Çalışma bulgularında muhafazakâr medyanın, toplumsal cinsiyet eşitliğini, eşcinselliğin normalleştirilmesi olarak gördüğü tespit edilmiştir. Yeni Akit gazetesinin İstanbul Sözleşmesi ve sözleşmeyle ilgili ortaya atılan politikaların ve uygulamaların genel anlamda aile ve din kurumlarına zarar verdiği bakış açısına sahip olduğu tespit edilmiştir. İstanbul Sözleşmesi'nin aile kurumunun parçalanmasına ve yok olmasına sebebiyet vereceği ve kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sözleşme ile birlikte sayıca arttığı düşünülmektedir. Aynı şekilde boşanma sayılarının arttığı ve evlenme sayılarının düştüğü görüşü üzerinden ailenin yok edilmesi tezi desteklenmektedir. İstanbul Sözleşmesi'nin Batı normlarına göre hazırlandığı ve Türkiye toplumunun kültürüne uygun olmadığı öne sürülmektedir. In Turkey, the Istanbul Convention has been discussed by different circles since its entry into force. Despite the termination of the contract, discussions continue. The main point of these discussions is the concept of gender equality. While the contract that connects the prevention of violence and murders against women to the provision of gender equality is supported by the feminist segment, it is criticized by the conservative segment. In this study, the headline news of the newspaper Yeni Akit, which is assumed to represent the conservative segment, from the date of entry into force of the Istanbul Convention to the date of its annulment, was analyzed by quantitative content analysis method. After scanning the news about the Istanbul Convention and gender equality, as a result of the quantitative analysis, two important concepts focused on the Istanbul Convention; family and homosexuality. The meaning attributed to the concept of gender equality by the conservative newspaper Yeni Akit through the Istanbul Convention is important. In the findings of the study, it has been determined that the conservative media sees gender equality as the normalization of homosexuality. It has been determined that Yeni Akit newspaper has the point of view that the Istanbul Convention and the policies and practices related to the contract harm family and religious institutions in general. It is thought that the Istanbul Convention will lead to the disintegration and destruction of the family institution, and that violence against women and femicide has increased in number with the contract. Likewise, the thesis of the destruction of the family is supported by the view that the number of divorces has increased and the number of marriages has decreased. It is claimed that the Istanbul Convention was prepared according to Western norms and is not suitable for the culture of Turkish society.