The place of tradition in Ziya Gökalp's perspective of folk and folklore Terms
Özet
This article includes the findings and reviews on Ziya Gokalp's folk and folklore perspective and the meaning he attributes to the concept of tradition at this point. Ziya Gokalp, who wrote one of the first writings about the scope and definition of folklore in Turkey, can be accepted as one of the founders of Turkish folklore. Gokalp, who gives a special place to the concept of tradition in his scientific and literary works, shaped his perspective of folk and folklore largely on the basis of tradition. By defining folk as the community keeping the traditional culture alive, Gokalp went beyond the prevailing understanding of folk in Europe in his own time. Ziya Gokalp was opposed to the Europeans' perception that folk is a community living in the villages, and he also rejected the Soviet Union's acceptance that folk is a group of people consisting of working class. By claiming that the administrators, poets, philosophers and workers can be considered within the scope of the term of folk, Gokalp have shown that he accepted folk at the level of the nation as an inclusive and holistic term. Ziya Gokalp emphasized the unifying elements between the various communities of society consisting of traditional culture away from the foreign influences. As a result, he drew a broad perspective of Turkish folklore research. We have detected that Ziya Gokalp's understanding of folklore (halkiyat) is based on tradition. He draws attention to the traditionality of the creating and transmission contexts of the folklore products, and he used the term "anane", in other words "tradition" to name these products. As well as the definition and scope of folklore Gokalp has placed priority to the tradition during the collection of folklore products. Bu makale, Ziya Gökalp’in halk ve halkbilimine bakış açısı ve bu noktada geleneğe yüklediği
anlamlar üzerine yapılan tespit ve değerlendirmeleri içermektedir. Türkiye’de halkbiliminin tanımı ve
kapsamıyla ilgili ilk yazılardan birini kaleme alan Ziya Gökalp, bu yönüyle Türk halkbiliminin kurucuları arasında yer alır. Bilimsel ve edebî üretimlerinde “gelenek” terimine özel bir yer ayıran Gökalp,
halk ve halkbilimi anlayışını da büyük oranda “gelenek” merkezli şekillendirmiştir. Halkı, geleneksel
kültürü yaşatan zümre olarak tanımlayarak Gökalp, kendi devrinde Avrupa’da hâkim olan halk anlayışının çok ötesine geçmiştir. Avrupalıların halkı köylerde yaşayan bir zümre olarak görmesine olduğu
kadar, Sovyetlerin de halkı işçi sınıfından ibaret kabul etmesine de karşı çıkan Ziya Gökalp, yöneticilerin, şairlerin, felsefecilerin, işçilerin de halk kapsamında değerlendirilebileceğini söyleyerek halkı, millet seviyesinde kapsayıcı ve bütüncül bir terim olarak kabul ettiğini göstermiştir. Çalışmalarında toplumun çok çeşitli zümreleri arasındaki birleştirici unsurun, yabancı tesirlerden uzak kalmış geleneksel
kültürden ibaret olduğunu vurgulayan Ziya Gökalp, bu bakış açısıyla Türk halkbilimi araştırmalarına
geniş bir perspektif çizmiştir. Halkbilimi (halkiyat) anlayışının da yine gelenek temelli olduğunu tespit ettiğimiz Ziya Gökalp, halkbilimi ürünlerinin yaratılma ve aktarılma ortamındaki gelenekselliğe
dikkat çektiği kadar, bu ürünleri adlandırmak için de “anane”, yani “gelenek” terimine başvurmuştur.
Halkbiliminin tanımı ve kapsamı noktasında olduğu gibi Gökalp’in, halkbilimi ürünlerinin derlenmesi
ve kayıt altına alınması aşamasında da geleneğe öncelik verdiğini söylemek mümkündür.