Edebiyat ve hafıza - Türk roman ve öyküsünde hafıza ve hafızanın işlevleri
Citation
Ceylan, Sercan. Edebiyat ve hafıza - Türk roman ve öyküsünde hafıza ve hafızanın işlevleri. Yayınlanmamış doktora tezi. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2024.Abstract
Hafıza araştırmaları kavramsal doğrultuda genellikle felsefe, sosyoloji, tarih,
psikoloji vb. alanlarda ele alınmış, özellikle Batı literatüründe çeşitli tartışma ve kavramsallaştırmalara konu olmuştur. Hafıza kavramının temel referanslar bakımından Aristoteles’in (MÖ 384-322) Parva Naturalia’sıyla Platon’un (MÖ 423-347) Menon, Theaitetos ve Phaidros adlı diyaloglarına dayandığı söylenebilir. Hafıza (Memory) ve hatırlama (Rememberance) konularına odaklanan Antik Çağ filozoflarından itibaren söz konusu kavram, retorik ve belagatin bir parçası olarak görülmüştür. Özellikle Cicero’ya (MÖ 106-43) ait olduğu söylenen Ad C. Herennıum De Katione Dicendi, dil, belagat ve hafıza ilişkisine dair ilk önermeleri içermektedir. Francis A. Yates’in Hafıza Sanatı’nda gösterdiği gibi Ortaçağ Avrupa’sında hafıza üzerine, hatırlama, unutma, çağrışım, imge, dil gibi kavramlardan yararlanılarak belirli
teknikler gelişmiştir. Öte yandan İbni Sina, İbni Rüşd, İbni Arabi, El Kindi gibi İslam filozoflarının hem Aristo ve Platon şerhlerinde, hem de tasavvufi muhakemelerinde hafıza vurgusu vardır. Bu çalışmanın temel problemi ise Türk roman ve öykülerinde hafızanın kurgusal, tipolojik ve tematik işlevlerini araştırmaktır. Çalışma, Türk roman ve öyküsünde 1872-2000 yılları arasında eser vermiş, hafıza ile ilişkisi bakımından kurucu ve yenilikçi işlevleri olan otuz altı yazarın belirlenen roman ve öyküleri üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bir edebi eserin kurulmasında, eser, yazar ve okur temasında ortaya çıkan anlamlarda hafızanın belirleyici bir etkisi vardır. Bu çalışmanın temel amacı da bu etkinin işlevini, niteliğini, görünme biçimlerini ortaya çıkarmaktır. Çalışmanın bir diğer amacı modernleşme sürecinde gelişen felsefe,
sosyoloji, psikoloji ve antropoloji gibi bilim alanlarında ortaya çıkan verilerin edebi eser ile hafıza arasındaki çözümlemelere katkılarını ortay koymaktır. Böylece edebiyat çözümlemesi disiplinler arası bir nitelik kazanmış olacaktır. Memory studies are mostly discussed in the fields of philosophy, sociology, history, and psychology in a conceptual way, and have been the subject of various discussions and conceptualizations, especially in the Western literature. It can be said that memory notion based on Aristotle’s (384-322 B.C.) Parva Naturalia and Plato’s (423-347 B.C.) dialogues such as Menon, Theaitetos and Phaidros in terms of basic
referances. Since the ancient philosophers who focused on memory and rememberance, the concept in question has been seen as a part of rhetoric and decalmation. Particularly Ad C. Herennıum De Katione Dicendi which is said to belong to Cicero (106-43 B.C.) contains the first propositions about the relationship between language, rhetoric and memory. Like Francis A. Yates shows in the Art of Memory, certain techniques were developed on memory in Medieval Europe by using concepts such as remembering, forgetting, reminiscence, image, language. On the other hand, there is an emphasis on memory in both Aristotle and Plato commentaries as well as in Sufi reasoning of Islamic philosophers such as Ibni Sina, Ibn Rushd, Ibn Arabi, and El Kindi. The main problem of this project is to investigate the fictional, typological and thematic functions of memory in Turkish novels and stories. The study will be carried out on the specific novels and stories of thirty-six authors who have written works in Turkish novels and short stories between 1872-2000 and who have founding and innovative functions in terms of their relation with memory. In the constructionof a literary work, memory has a determining effect on the meanings that appear in the theme of the work, author and reader. The main purpose of this study is to reveal the function, quality and appearance of this effect. Another aim of the study is to reveal the contributions of the data emerging in the fields of science such as philosophy, sociology, psychology and anthropology developed during the modernization process to the analysis between literary work and memory. Thus, the analysis of literature will gain an interdisciplinary quality.