Escherichia coli ve klebsiella pneumoniae türlerinde antibiyotik direnci ne durumda? Yoğun bakım ünitesinden beş yıllık analiz
Abstract
Amaç: Son yıllarda Escherichia coli (E.coli) ve Klebsiella pneumoniae (K.pneumoniae)’ya bağlı enfeksiyonlar yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) artmış, beraberinde birçok antibiyotiğe yüksek direnç göstermeleri tedavilerini zorlaştırmıştır. Bu çalışmanın amacı, hastanemiz YBÜ’de yatan hastalardan izole edilen E.coli ve K.pneumoniae suşlarının sıklığını ve antibiyotik direnç oranlarını saptamaktır. Gereç ve Yöntem: 2016-2020 yılları arasında YBÜ’lerden mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilen çeşitli örneklerden izole edilen E.coli ve K.penumoniae suşları çalışmaya dahil edilmiştir. Bakteri tanımlaması ve antibiyotik duyarlılık testleri konvansiyonel yöntemler ve otomatize sistemler kullanılarak yapılmıştır. Bulgular: Çalışma sürecinde, 1154 E.coli ve 924 K.pneumoniae suşu değerlendirmeye alınmıştır. Gram negatif bakteriler arasında E.coli suşları ilk sırada, K.pneumoniae ise ikinci sıklıkta tespit edilmiştir. Her iki mikroorganizma da en sık idrar örneklerinde, ikinci sırada endotrakeal aspirat örneklerinden izole edilmiştir. Amoksisilin-klavulanat, seftriakson, trimetoprim-sülfametoksazol ve siprofloksasin direnç oranları en yüksek antibiyotikler olarak saptanmıştır. GSBL (genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz direnci) pozitifliğinin E.coli suşlarında, karbapenem ve piperasilin-tazobaktam direncinin K.pneumonia’da çok daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca, direnç oranlarının yıllar içinde değiştiği gözlenmiştir. Sonuç: Gram negatif bakterilerde görülen yüksek antibiyotik direnç oranları tedavi başarısını azaltmaktadır. Bu nedenle her merkezin kendi direnç sürveyansını düzenli takip etmesi ve buna yönelik tedavi protokolleri belirlemesi direncin azalmasına katkıda bulunacaktır. Objective: In recent years, infections caused by Escherichia coli (E.coli) and Klebsiella pneumoniae (K.pneumoniae) have increased in intensive care units (ICUs), and their high resistance to many antibiotics has made their treatment difficult. The aim of this study was to determine the frequency and antibiotic resistance rates of E.coli and K.pneumoniae strains isolated from patients hospitalized in our hospital's ICU. Material and Method: In this study, E.coli and K.pneumoniae strains isolated from clinical samples sent from ICUs to microbiology laboratory between 2016-2020, were included. Bacterial identification and antibiotic susceptibility tests were performed using conventional methods and automated systems. Results: A total of 1154 E.coli and 924 K.pneumoniae isolates were included in the study. Among the gram-negative bacteria, E.coli and K. pneumoniae strains were detected as the first and the second most common respectively. Both microorganisms were isolated most frequently from urine samples and secondly from endotracheal aspirate samples. The highest resistance rates were to amoxicillin-clavulanate, ceftriaxone, trimethoprimsulfamethoxazole and ciprofloxacin. It was observed that ESBL positivity was higher in E.coli strains, carbapenem and piperacillin-tazobactam resistance was much higher in K.pneumonia. Also, the resistance rates have changed over the years. Conclusion: High rates of antibiotic resistance seen in gram-negative bacteria reduce the success of the treatment. For this reason, regular follow-up of their resistance surveillance and determining treatment protocols will contribute to the decrease in resistance.
Volume
27Issue
2URI
https://doi.org/https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1115614
https://hdl.handle.net/20.500.12462/14362