Gıda tiksinmesi ve yeni yiyecekleri deneme korkusu kavramlarının arasındaki ilişkinin belirlenmesi
Özet
İnsanoğlunun besin tercihi, besin seçimi ve beslenme alışkanlıkları üzerindeki etkili unsurların anlaşılması, beslenme kavramının daha derinlemesine kavranmasını sağlayacaktır. Bu araştırmanın amacı gıda tiksinmesi ve yeni yiyecekleri deneme korkusu arasındaki ilişkinin ortaya konmasıdır. Araştırma, beş ana bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm olan giriş, ikinci bölümde kavramsal çerçeve, üçüncü bölümde yöntem, dördüncü bölümde bulgular, çalışmanın son bölümü olan beşinci bölümde sonuçlar ve önerilere yer verilmiştir. Araştırmada, gıda tiksinmesi düzeyleri Hertmann ve Siegrist (2018) yılında ortaya koyduğu gıda tiksinme ölçeği ile birlikte, yeni yiyecekleri deneme korkusu düzeyi, Pliner ve Hobden (1992) yılında ortaya koyduğu ölçek ile birlikte ölçülmeye çalışılmıştır. 402 katılımcı ile gerçekleştirilen bu çalışmanın sonucunda gıda tiksinmesinin yeni yiyecekleri deneme korkusu üzerindeki pozitif ve zayıf etkisi belirlenmiştir. Gıda tiksinmesi ve yeni yiyecekleri deneme korkusunun beslenme davranışı üzerindeki etkisinin ortaya konulması, bu kavramların gıdalardan kaçınma süreci ve yiyecek tercihleri üzerindeki rollerinin belirlenmesine yardımcı olacaktır. Ayrıca bu iki kavram arasında pozitif yönlü orta düzeyde anlamlı bir ilişki ortaya konulmuştur. Bu kavramların demografik özellikler, yurtdışında bulunma durumları ve sindirim hastalıklarının varlığı durumlarına göre değişiklik gösterdiği sonuçları tespit edilmiştir. Bu araştırmanın gıda tiksinmesi üzerine gerçekleştirilen araştırmalara yeni bir bakış açısı kazandırması ve gıda tiksinmesinin yiyecekte yenilik korkusu üzerindeki derin etkisinin ve ilişkisinin ortaya konması açısından önemli olduğu söylenebilir. Understanding the factors affecting human food preference, food choice, and eating habits will provide a deeper understanding of the concept of nutrition. The aim of this research is to reveal the relationship between food aversion and food neophobia. The research consists of five main parts. The first part, the introduction, the second part, the conceptual framework, the third part, the method, the fourth part, the findings, and the fifth part, which is the last part of the study, are given the results and suggestions. In the study, food disgust levels were tried to be measured together with the food disgust scale introduced in Hertmann and Siegrist (2018), and the level of food neophobia was tried to be measured together with the scale introduced by Pliner and Hobden (1992). As a result of this study, which was carried out with 402 participants, the positive and weak effect of food aversion on food neophobia was determined. Revealing the effects of food aversion and food neophobia on nutritional behavior will help to determine the roles of these concepts on food avoidance and food preferences. In addition, a positive and moderately significant relationship was found between these two concepts. It has been determined that these concepts vary according to demographic characteristics, their presence abroad, and the presence of digestive diseases. It can be said that this research is important in terms of giving a new perspective to research on food disgust and revealing the deep effect and relationship of food disgust on food neophobia.
Cilt
5Sayı
2Bağlantı
https://doi.org/https://search.trdizin.gov.tr/yayin/detay/1107853
https://hdl.handle.net/20.500.12462/14379