Eğitim fakültesi öğretim elemanları ve öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımları ve bu yaklaşımlar arasındaki ilişkinin incelenmesi

Abstract

Bu çalışmanın amacı öğretim elemanları ve öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımlarını incelemektir. Tarama araştırmasını niteliğindeki çalışmanın örneklemini 2022-2023 güz eğitim-öğretim yılında toplanan veriler oluşturmaktadır. Araştırmanın kapsamını Türkiye'deki vakıf ve devlet üniversitelerinde görev yapan 377 öğretim elemanı ve 847 öğretmen adayından toplanan veriler oluşturmaktadır. Öğretim elemanları ve öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımlarını belirlemek için veri toplama aracı olarak, Talu ve Tezci (2023) tarafından geliştirilen Örtük Program Yaklaşımı Ölçeği (ÖPYÖ) kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde tek yönlü ve iki yönlü varyans analizi (MANOVA), eğilim analizi, korelasyon analizi, Tekli ve Çoklu gruplar için Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda bazı değişkenlerde (cinsiyet, ünvan) ölçeğin bazı alt boyutlarında öğretim elemanları ve öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımlarının farklılık gösterdiği anlaşılmıştır. Bilim dalı değişkeninde ise öğretim elemanları ve öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımlarının farklılık göstermediği anlaşılmıştır. Eğilim analizi sonucunda öğretim elemanları ve öğretmen adaylarının örtük program eğilimlerinin büyük ölçüde benzerlik gösterdiği anlaşılmıştır. Ayrıca korelasyon analizi ile öğretim elemanları ile öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımları arasında anlamlı ilişki olduğu görülmüştür. YEM sonucunda öğretim elemanları ile öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımlarının aynı modelle açıklandığı gözlenmiştir. Öğretim elemanlarının örtük program yaklaşımlarının öğretmen adaylarının örtük program yaklaşımlarını anlamlı düzeyde etkilediği belirlenmiştir. Eğitim fakültesinde görevli öğretim elemanları ve öğretmen adaylarının sahip oldukları örtük program yaklaşımlarının tespit edilmesinin eğitim sistemine ilişkin yeni bir anlayış geliştirmeye katkı sunabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Örtük program, örtük program yaklaşımı, öğretim elemanı, öğretmen adayı, eğitim fakültesi

The aim of this study is to examine the hidden curriculum approaches of faculty members and teacher candidates. The sample of the study, which is a survey research, consists of data collected in the fall academic year 2022-2023. The scope of the research consists of data collected from 377 faculty members and 847 teacher candidates working in foundation and state universities in Turkey. The Hidden Curriculum Approach Scale (HCAS) developed by Talu and Tezci (2023) was used as a data collection tool to determine the hidden curriculum approaches of faculty members and teacher candidates. One-way and two-way analysis of variance (MANOVA), trend analysis, correlation analysis, Structural Equation Model (SEM) analysis for single and multiple groups were used to analyze the data obtained from the study. As a result of the research, it was understood that some variables (gender, title) showed differences in the hidden curriculum approaches of faculty members and teacher candidates in some sub-dimensions of the scale. It was understood that the hidden curriculum approaches of the faculty members and teacher candidates did not differ in the branch of science variable. As a result of the tendency analysis, it was understood that the hidden curriculum tendencies of the faculty members and teacher candidates were similar to a great extent. In addition, correlation analysis showed that there was a significant relationship between faculty members and teacher candidates' hidden curriculum approaches. As a result of SEM, it was observed that the hidden curriculum approaches of faculty members and teacher candidates were explained by the same model. It was determined that the hidden curriculum approaches of faculty members had a significant effect on the hidden curriculum approaches of teacher candidates. It is thought that determining the hidden curriculum approaches of the faculty of education faculty members and teacher candidates may contribute to the development of a new understanding of the education system.