Geleneksel öğretimin ilk,orta ve yükseköğretim öğrencilerinin görüntü oluşumu ve renklere ilişkin kavramsal anlamalarına etkisi
Citation
Demirci, Neşet. Geleneksel öğretimin ilk, orta ve yüksek öğretim öğrencilerinin görüntü oluşumu ve renklere ilişkin kavramsal anlamalarına etkisi. Yayınlanmamış doktora tezi. Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006.Abstract
Fen eğitiminin temel amaçlarından biri, öğrencilere bilimsel olarak kabul edilebilir fikirler kazandırarak
bunları yeni alanlara uygulayabilmelerini sağlamaktır. Fen eğitimcileri, öğrencilerin bir takım fen konularına özgü fikirlerini derinlemesine incelediklerinde kavramsal açıdan oldukça zayıf olduklarını ve özellikle de fizik kavramlarına özgü bir çok kavram yanılgısına sahip olduklarını ortaya çıkarmışlardır. Öğrencilerin kavramsal anlamaları üzerine yapılan çalışmalar, bu yanılgıların bir çoğunun kişilerin doğdukları andan itibaren çevreleriyle olan etkileşimleri sonucunda etraflarında gelişen bir takım olayları anlama ve yorumlama yetenekleri ile oluştuğunu göstermektedir. Ayrıca çalışmalar bazı kavram yanılgılarının soyut kavramlar içeren konuların öğretimi sırasında, öğretmen tarafından kullanılan dilden ya da ders kitaplarından aktarılabildiğini de ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle öğretmenler ya da öğretmen adayları ile onların öğretmenlik yapacakları yaş grubunun
kavramsal anlamalarının ortaya çıkarılması ayrı bir önem taşımaktadır. Bu çalışmanın iki temel amacı vardır. Bunlardan birincisi; ilk ve ortaöğretim öğrencileri ile bu öğrencilere öğretmenlik yapmaya hazırlanan sınıf ve fizik öğretmen adaylarının görüntü oluşumu ve renkler konularına ilişkin düşünce biçimlerini belirlemektir. Çalışmanın ikinci temel amacı ise, görüntü oluşumu ve renkler konularına ilişkin,
ilköğretim 5. sınıf, lise son sınıf öğrencileri ile sınıf ve fizik öğretmeni adaylarının geleneksel öğretim öncesi ve
sonrası sahip oldukları düşünce biçimlerindeki değişimi araştırmaktır.
Araştırmanın örneklemini, Balıkesir il merkezinden rastgele seçilmiş 203 ilköğretim 5. sınıf, 147 lise son sınıf
öğrencisi ile Necatibey Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği 2. sınıfında öğrenim gören 148 ve Fizik Öğretmenliği 3.
sınıfındaki 36 öğretmen adayı oluşturmuştur. Veri toplama aşamasında, görüntü oluşumu ve renkler konularındaki
kavramları içeren ve açık uçlu sorulardan oluşan iki adet kavramsal anlama testi geliştirilmiştir. Kavramsal anlama
testlerinden biri ilköğretim diğeri ise lise ve üniversite öğrencileri için hazırlanmış olup, geleneksel öğretim öncesi ve
sonrasında uygulanmıştır. Öğrencilerin kavramlarla ilgili düşünce biçimlerini daha detaylı bir şekilde ortaya
koyabilmek amacıyla toplam 20 öğrenci ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır.
Araştırmadan elde edilen sonuçlardan, öğretmen adayı öğrencilerle ilerde öğretmenlik yapacakları yaş
grubunda yer alan öğrencilerin görüntü oluşumu ve renkler konularında pek çok ortak kavram yanılgısına sahip
oldukları ortaya çıkmıştır. Özellikle öğrenciler, sanal ve gerçek görüntünün ayırt edilmesi sırasında, görüntü
oluşumuna ilişkin çizdikleri ışın diyagramlarında benzer yanılgılar sergilemişlerdir. Ayrıca ışıktaki renklerle
boyalardaki renkleri birbirleri ile karıştırdıkları ve öğretim sonrasında da bu yanılgıların devam ettiği belirlenmiştir.
Öte yandan öğretim sonrası bazı sorularda bilimsel olarak kabul edilebilir yanıtların yüzdesinin arttığı görülse de,
görüşmelerden elde edilen veriler geleneksel öğretim yönteminin görüntü oluşumu ve renkler konularındaki kavram
yanılgılarının giderilmesinde başarılı bir yöntem olmadığını ortaya koymuştur. Ayrıca hem öğretmen adaylarının, hem
de ilerde öğretmenlik yapacakları yaş grubundaki öğrencilerin incelen konu hakkında ortak birçok kavram yanılgısına
sahip oldukları ortaya çıkmıştır. One of the aims of science education is to enable students to acquire scientifically acceptable ideas and to apply those in different contexts. Science educators are investigating the students' ideas on some science topics in great detail and they point out that students' ideas are so weak in terms of conceptual perspective and contain many misconceptions especially in physics concepts. Studies on students' conceptual understanding have shown that misconceptions could develop as students try to understand and interpret the phenomena around them while they interact with the surroundings from the early days of childhood. In addition, some studies have revealed the fact that misconceptions are transferred from teachers via language or textbooks used to students during teaching of the abstract notions. It is therefore considered to be important to portray the conceptual understandings of teachers or prospective teachers and the students in the age group they will teach. This study has two main aims. The first aim was to determine the forms of ideas about image formation and colours of the primary and secondary school students and prospective teachers who would be in a position to teach those in primary and physics classes. The second aim of the study was to trace any change in the form of ideas about image formation and colours of primary school (grade 5), the last year of secondary school and primary and physics prospective teachers before and after traditional teaching of the related concepts. The sample of the study was formed by randomly selected 203 fifth grade primary students, 147 eleventh grade secondary school students and 148 prospective primary school teachers and 36 prospective physics teachers. Two conceptual understanding tests involving open-ended questions about the concepts of image formation and colours were designed for data collection purposes. Both conceptual understanding tests, one of which was designed for primary and the other for secondary and university students were administered before and after traditional teaching. Moreover, semi-structured interviews with 20 students in total were conducted to illustrate the form of students' ideas about image formation and colour concepts in more detail. The results of the study showed that prospective students and their target age group students had many common misconceptions about image formation and colours. It was interesting that students exhibited the similar misconceptions in differentiating the real and virtual images on the ray diagrams drawn. In addition, it was evident from the findings that students mixed up light colours with paint colours and this confusion was continued after teaching. Although it was found that the percentage of scientifically acceptable responses in some questions of conceptual understanding test increased after teaching, findings obtained from interviews proved that the traditional teaching method was unsuccesful in remedying misconceptions about image formation and colours topic. Both prospective and primary and secondary school students reasoned the same line of arguments, which involved many common misconceptions about the conceptual area investigated. In the final phase of the study, implications were drawn for teaching of image formation and colours for teacher training system and for curriculum development in the light of findings obtained.