Türkiye’de 15 temmuz’un toplumsal etkileri ve ona yol açan faktörler üzerine düşünceler
Abstract
Darbeler son yüzyılın en önemli sosyal/siyasal fenomenlerinden birisidir. Bazı sosyal bilimciler az-gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde darbelerin “değişim ve ilerleme işaretleri olduğunu” ve “modernleştirici” rolleri bulunduğunu ileri sürseler de bunların aksine birçok sosyal bilimci haklı olarak askeri darbe liderlerinin ekonomik ve politik becerilerinin sınırlılığına, şiddet kullanımlarına, insan hakları ihlallerine, ülke refahını geliştirmedeki ve üretimi arttırmadaki yetersizliklerine vurgu yapar. Türkiye birçok darbe deneyimi olan bir ülkedir. Ancak öncekilerden farklı olarak Türkiye, 15 Temmuz 2016’da ilk kez bir “dini cemaat” tarafından ve onun adına girişilen bir darbe teşebbüsüne tanık olmuştur. Bu, birçok yönden kendine özgü ve derin etkileri olan bir deneyimdir. Bu deneyimin anlamını ve sosyal boyutlarını anlama çabası içinde bu makalede üç amaç güdülmektedir: a) 15 Temmuz gecesinin (ilk gece) nasıl bir öneme haiz olduğunu tartışmak, b) bu darbe girişimi deneyiminin toplumumuz üzerindeki etkilerini belirlemek, c) toplumumuzu bu deneyime sürükleyen toplumsal dinamiklerin tartışmasını yapmak. Bu amaçlar doğrultusunda yararlanılan veriler, öncelikle herkes gibi yazarın de bizzat şahidi olduğu veya medyadan takip ettiği olaylara ilişkin arşiv bilgileridir. İlaveten, konuyla ilgili mevcut literatür birikiminden elde edilen ikincil verilerden kritik bir gözle yararlanılmaya çalışılmıştır. Makalede ilk gecenin önemini ortaya koyan 5 hususu belirttikten sonra bu darbe girişiminin toplum üzerindeki en önemli etkisi olarak görülen bireylerarası güven kaybının karmaşık boyutlarını irdelemeye çalışmaktadır. Son olarak, bu darbe girişiminin arkasındaki FETÖ örgütünün doğası ve toplumsal dinamiklerine ilişkin mevcut argümanların güçlü ve zayıf yanları tartışılmakta ve sosyal sınıfsal analize ve beleşçilik kültürüne vurgu yapan argüman sunulmaktadır. Bu inceleme ve tartışmalar sonrasında 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki terör örgütüyle etkili mücadele kadar toplumdaki beleşçilik kültürüyle de mücadelenin zorunlu olduğu sonucuna varılmakta ve bu mücadeleye ilişkin öneriler sunulmaktadır. Military coups are one of the most important social/political phenomenon of the last century. While some social scientists claim that military coups in underdeveloped and developing countries are “signs of change and progress” and they have “modernizing roles,” many others rightly object against such claims and, instead, highlight the limits of economic and political skills of coup leaders, their use of violence, their tendency to violate human rights, and their incompetence in increasing the welfare of their country and in increasing production of goods and services. Turkey is a country with many experiences of military coups. But for the first time in its republican history, Turkey witnessed, in July 15th 2016, a coup attempt organized by a religious community. From many aspects, this is a sui generis experience with deep influences. In an effort to understand the meaning and social aspects of this experience, I have three main aims in this paper: a) discussing the significance of the first night of this coup attempt, b) stressing some dimensions of this experience in terms of its impacts on the society, c) discussing social dynamics of the organization behind this coup attempt. The data I will use for the purpose of these three aims come, firstly, from archives of events that I witnessed, like everybody else, or from the media. Additionally, they come from secondary data gathered from the existing literature which I tried to use critically. Throughout the paper, after emphasizing five major points regarding the significance of the first night, I explore complex dimensions of interpersonal trust reduce which I see as the most important impact of the coup attempt on the society. Finally, I critically look at and evaluate strengths and weaknesses of some arguments about the nature and features of the organization (FETÖ) behind this coup attempt and then I propose my own arguments which are based on a class analysis and culture of free-riders. I conclude that fighting against the culture of free riders is not less important than fighting against all terror organizations like the one behind the July 15th Coup Attempt. I suggest three main measures in this regard.