İmam Mâtürîdî''ye göre Ehl-i kitap'la ilişkilerin dinî temelleri
Özet
Globalleşen dünyanın getirdiği yeni imkânlar, farklı din ve kültür çevrelerinden gelen insanların karşılıklı etkileşimlerine geçmişe nazaran çok büyük bir ivme kazandırmıştır. Bir anlamda reel vakıa, söz konusu insanların yeknesak bir çevreden ziyade bir arada yaşamalarını zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla bu durum, birbirlerini daha iyi anlamaya ve bir takım bir arada yaşama ilkeleri geliştirmeye sevk etmiştir. Her bir kesim, bu yeni durum karşısında geçmiş tecrübelerini de göz önünde bulundurarak bir söylem geliştirmeye çalışmıştır. Böylesine bir söylemin geliştirilmesinde hassaten çokkültürlü yaşamın banileri Müslüman toplumlar, kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda İslami ilim halkasının mütemayiz bir halkası olan Mâturîdîliğin önderi İmam Mâturîdî'nin, devrinin çokkültürlü toplumunda ortaya koymuş olduğu perspektifin anlaşılmasının söz konusu çabaya ciddi katkılar sunacağı düşünülmektedir. Konu, onun Ehl-i Kitap'la ilgili görüşleriyle sınırlı tutulup, temel yaklaşımı ana hatlarıyla verilmeye çalışılacaktır The new facilities of the global world have tremendously accelerated mutual interaction among the people from different religious and cultural circles compared to the past. In a sense, the current status has forced them to live in coexistence rather than homogenous society. Therefore, this status drove them into understand each other better and enhance to some principles of coexistence. Each group struggled to improve a new discourse benefiting from their experiences in the past with respect to the new situation. In this process, especially the creators' multicultural life, Muslim societies have a critical importance. It is considered that understanding better of the aspect of Imam Mâturîdî (he is the pioneer of Mâturîdism in the tradition of Islamic sciences) in his multicultural society makes a great contribution to the aforementioned struggle. The issue is confined to his opinions about Ahl al-Kitab and tried to give an overview of his approach