Historic city centers under threat: The case of Sharjah, UAE
Abstract
In 1998, UNESCO selected the Emirate of Sharjah as the cultural capital of the Arab World. At present though, Sharjah’s historic center (Al Mureijah and Al Shueiyheen) is suffering from traffic congestion and environmental degradation that make it unattractive for visitors and inhabitants. These issues need urgent attention in order to reverse any further degradation of the historic city center, achieve economic and social gains, conserve the environment, and preserve the cultural heritage. This research addresses the challenge of revitalizing historic Sharjah by identifying, understanding and providing solutions to problems that have emerged through its recent rapid growth. The main goal is to develop an analytical framework that will be utilized for future development strategy and urban design guidelines for revitalizing the historic core of Sharjah. The proposed research will use Space Syntax as a diagnostic tool to understand how the history and evolution of the city’s structure had led to patterns of density, land use and socio-economic settlement. We hope to identify spatial causes of what are seen as barriers to social cohesion and develop a priority list of objectives for future development in Sharjah’s heritage area. We aim to scientifically evaluate the current problems, determine which land uses are appropriate for the continuance of economic and social gains, and develop priorities for: safeguarding cultural heritage; protecting the environment; increasing livability for visitors and inhabitants. The fundamental achievement of this research will be an analytical framework that will serve as a guideline for future urban regeneration of Sharjah’s historic area. The findings of this study will shed fresh light on future research in the field or urban design and conservation and can be used to evaluate proposals to regenerate historical city centers that are under threat or have lost their economic, social, environmental and cultural vitality. Büyük emirlik olan Sharjah, Basra Körfezi kıyısındaki diğer kentler gibi ufak bir balıkçı
kasabası olarak gelişmeye başlamıştır. Körfez’deki bu kasabaların, yedinci yüzyıldan
on dokuzuncu yüzyıla kadar Hint Okyanusu üzerinden geçen ticaret ağında önemli bir
konuma sahip olmaları liman kenti olarak gelişimlerine yön vermiştir. 1930larda petrolün
bulunması ve 1960lardan itibaren ithal edilmesi bu bölgenin ekonomik yapısını olduğu
kadar toplumsal ve sosyal yapısını da etkilemiştir. Son yıllarda ise modernleşme ve
küreselleşmenin etkileri bu kentlerin doğal, tarihsel ve kültürel yapılarının bozulmasına
neden olmuştur. On dokuzuncu yüzyılda Doğu Arabistan olarak adlandırılan bu bölgedeki
kentlerinin Avrupa ve Amerika’daki diğer liman kentlerinden farklı bir gelişim gösterdikleri
ve kendilerine has bir yapıları olduğu literatürde yeni ele alınmaya başlayan bir konudur.
Hem Basra Körfezi’ne, hem de körfezin Hürmüz Boğazı ile açıldığı Hint Okyanusu’na
kıyısı olan Sharjah kenti, körfezdeki diğer liman kentleri gibi, dünya ticaret ağı içinde
önemli bir konuma sahip olması nedeni ile ticari bir kent olarak önemini yüzyıllardır
sürdürmüştür. Sharjah kentinin diğer körfez kentlerine nispetle, tarihi kent dokusunu
korumuş olması, 1998 yılında UNESCO tarafından Arap Dünyasının kültürel başkenti
olarak seçilmesini sağlamıştır. Bu zamandan sonra, Sharjah kent merkezinin korunması
ve yenilenmesi çalışmaları hız kazanmıştır. Ancak, yapılan bu çalışmaların her zaman
olumlu yönde ilerleme olarak algılanması mümkün olmamıştır. Kent merkezinde yer
alan ve tarihi dokuyu oluşturan yapıların beton kullanarak restore edilmelerinden,
“suk” adı verilen alışveriş mekânlarının restore edilerek kurgulanmış bir alış veriş
mekânına çevrilmesine ve shat-Al-Hisn Kalesi’nin yeniden inşa edilerek çevresindeki
tarihi dokunun temizlik adı ile yok edilmesine kadar pek çok olumsuz yapılanmadan
bahsetmek mümkündür. Günümüzde Sharjah tarihi kent merkezi yoğun trafğin etkisi altındadır ve yer yer çöküntü bölgeleri ile kaplıdır. Kent merkezinin, yapılan müdahalelere
rağmen çöküntü bölgesi olma potansiyelinin her geçen gün artması dikkat çekicidir. Bu
bozulmanın nedenlerinin bulunması ve tarihi merkezin çöküntü bölgesi haline gelmesinin
tersine çevrilmesi Arap dünyasının başkenti olarak seçilmiş bir kent için gereklidir.
Bu makale, Sharjah kent merkezinin günümüzde yaşadığı sorunların nedenini bulmaya
odaklı bir araştırma projesinin sonuçlarını sunmaktadır. Mekân Dizimi (Space Syntax)
metodu kullanarak yapılan bu çalışma, tarihsel süreç içinde kentin nasıl geliştiği, bu
gelişimin arazi kullanımı, yoğunluk ve sosyo-ekonomik yapıyı nasıl yönlendirdiğini
incelemiştir. Amaç, Sharjah kent merkezindeki tarihi bölgelerinin kentin geri kalanı
ile kopuk bir yapı sergilemesinin nedenlerini ortaya çıkarmak ve bu kopukluğun
giderilerek kent merkezinin kentin tamamı ile daha bütüncül bir ilişki içerisinde
olmasını sağlayarak hem bu bölgelerde yaşayanlar hem de ziyaretçiler için daha
yaşanabilir bir kent merkezi yapısına kavuşmak için bazı ipuçları ortaya koymaktır.
Bu çalışmada uygulanan yaklaşımın, kent merkezlerinin çöküntü alanlarına dönmesi
konusu ile ilgili yapılacak gelecek çalışmalar için yön gösterici olması beklenmektedir.