Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKarahan, Özcan
dc.date.accessioned2019-05-16T19:39:11Z
dc.date.available2019-05-16T19:39:11Z
dc.date.issued2005
dc.identifier.issn1304-0278
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.12462/5262
dc.descriptionresearchen_US
dc.description.abstractMakalenin amacı Örtük Enflasyon Hedeflemesine yönelik olarak 18. Stand-by Antlaşması çerçevesinde 2002 – 2004 yılları arasında uygulanan İstikrar Programının sonuçlarını analiz etmektir. Bu bağlamda söz konusu dönemde ortaya çıkan riskler ve bunların yönetilmesine ilişkin politika önerileri belirlenmeye çalışılacaktır. Programın uygulandığı süreçte enflasyon oranları düşerken, reel faiz oranlarının yeterince azaltılamadığı gözlemlenmektedir. Gerçekleştirilen fiyat istikrarı ortamında, yüksek reel faiz oranları yabancı sermaye girişi ve ters para ikamesi süreçlerini hızlandırmaktadır. Böylece artan döviz arzı TL’nin değerlenmesine yol açmaktadır. Bu durum ticaret dengesi üzerinde baskıları artırarak açığın gittikçe genişlemesine neden olmaktadır. Genişleyen ticaret açıkları büyük sermaye çıkışlarını harekete geçirerek finansal krizler ile sonuçlanabilir. Söz konusu riskin yönetilmesi için Merkez Bankasının para arzını etkileyen birkaç teknik göstergeyi belirlemesi yeterli değildir. Özellikle döviz kurlarına büyük çaplı müdahaleler para arzını artırarak fiyat istikrarı hedefini tehlikeye atabilir. Bunun yerine, faiz oranlarının düşürülmesi için, fon piyasaları üzerinde büyük baskı yaratan kamu açıklarının azaltılmasına çalışılmalıdır. Bu bağlamda, faiz dışı bütçe fazlası politikasının sürdürülmesine ek olarak, özelleştirme uygulamaları gibi, kamu kesimindeki önemli yapısal reformlar hızla hayata geçirilmelidir.en_US
dc.description.abstractThe aim of this paper is to analyse the results of the Stabilization Programme, applied from 2002 to 2004, supported by 18. Stand-by Agreement. Consequently, we try to determine the risks arising from this process and policy options concerning the management of these risks. It is recognised that inflation rate falls while real interest rate cannot be decreased sufficiently during this period. High real interest rates, in the case of providing price stability, accelerate both process of capital inflows and reverse currency substitution. Thus, increasing the supply of exchange rate causes the appreciation of TL. This situation piles on the pressure on trade account and scales up the gap. Scaling up the trade gap may also lead to financial crisis by stimulating huge capital outflows. To manage the risks mentioned is not enough to determine a few technical indicators effecting money supply. Especially, huge interventions to exchange rate jeopardize the price stability because of increasing money supply. Instead of this policy, in order to lower interest rates, it is tried to decrease public deficit causing big stress on fund markets. Accordingly, parallel to budget surplus policy in primary balance, it is required that significant structural policies concerning public sector, like privatisation, should be realised quickly.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectEnflasyonen_US
dc.subjectTürkiyeen_US
dc.subjectRisken_US
dc.subjectRisk Yönetimien_US
dc.subjectCari Açıken_US
dc.subjectÖrtük Enflasyon Hedeflemesien_US
dc.titleTürkiye'de örtük enflasyon hedeflemesi programının uygulanmasına ilişkin oluşan riskler ve bu risklerin yönetim politikalarıen_US
dc.typearticleen_US
dc.relation.journalElektronik Sosyal Bilimler Dergisi (elektronik)en_US
dc.contributor.departmentBandırma İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesien_US
dc.identifier.volume4en_US
dc.identifier.issue14en_US
dc.identifier.startpage34en_US
dc.identifier.endpage47en_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergi - Kurum Öğretim Elemanıen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster