Toprak etiği ve eleştirel sosyal teori
Künye
İndibi, Mehtap Nur. Toprak etiği ve eleştirel sosyal teori. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019.Özet
Toprak etiği, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi yeniden yorumlayarak devrimci bir bakış açısı sunmanın yanı sıra, insanın doğayı araçsal olarak ele alırken dışsallaştırdığını ve doğada yarattığı tahribatı bu nedenle görmezden geldiğini ortaya koyar. Sosyoloji, analiz birimi olarak insanı alması sebebiyle doğa ile olan ilişkiyi sınırlı olarak inceler. Benzer bir şekilde, eleştirel sosyal teorinin doğa ve insan ilişkilerine yönelik bakış açısının insanı merkeze alması, bu teorinin bütüncül olmasını engellemektedir. Ancak, teorinin esnek yapısı, toprak etiğinin bütüncüllük ve hayvan haklarına bakış açısı bağlamında yeniden değerlendirilmesine olanak tanımaktadır. Bu bağlamda, Marksist teorinin değer, yabancılaşma, metabolik yarık ve bilinç kavramları, toprak etiğine bağlı kalınarak yeniden yorumlanmıştır. Tezin amacı, eleştirel sosyal teorinin bir konu olarak işlediği ancak merkeze almadığı doğayı, toprak etiğine bağlı kalarak yeniden değerlendirmek ve literatürdeki bu eksikliği kuramsal olarak kapatmaktır. Diğer taraftan, kapitalist üretim biçiminin yeni formu olan neoliberalizmin mevcut durumları yadsıtma metodu olarak gösteri toplumu ve risk toplumu tezleri yine toprak etiği bağlamında değerlendirilmekte, bu şekilde günümüzde doğa ile insan ilişkisi incelenmektedir. Land ethic manifests that people externalize the nature by taking it instrumentally and ignore the destruction created by themselves, by revolutionarily reevaluating the relations between human and nature. Because sociology takes the human individual as the unit of analysis, it constrictedly analyzes the relationship with nature. Since critical social theory similarly takes the human at the center of the theory, it is not possible to claim that its point of view to the relationship between nature and human is holistic. Still, flexible structure of the theory allows the reevaluation of it with respect to the principles of land ethic, like holism and animal rights. In this respect, the concepts of Marxism, like value, alienation, metabolic rift and consciousness are reevaluated by holding to the land ethic. The aim of the thesis is bringing the nature up to the critical social theory, not as an issue but as the center of the debate by evaluating it on the basis of the land ethic, that allows to fill the gap in the literature. Besides, the society of spectacle and risk society theories, which are the methods of neoliberalism as the new form of capitalist mode of production, are analyzed again in relation to land ethic, in this way, the relationship between the nature and people.