God representation in Erich Fromm
Abstract
The imagination ability of man has contributed to a better understanding of religion and to the living of dynamic religious experiences. One of the most important functions of imagination ability in the individual's religious life is the development of representation about God. Since the human can not directly experience the God, he experiences the God in his inner world through his special representation. In the development of God's representation, various factors play an active role, such as relation to family, gender, religion, and psychological dynamics.
Erich Fromm examines God's representation with an evolutionist and psychoanalytical approach. By going out of the Old Testament, he suggests that God's representation reached this day by passing three stages and that human will become independent from God in the future time. E. Fromm divides God's representation into authoritarian and humanitarian. He claims that authoritarian God's representation has deprived human and negatively affects the development of conscience, whereas the humanitarian God's representation has made the human worthwhile and contributes to the development of conscience. İnsanın tasavvur yetisi dinin daha iyi anlaşılmasına ve dinamik dini tecrübeler
yaşamasına katkıda bulunmaktadır. Tasavvur yetisinin bireyin dini hayatındaki
önemli işlevlerinin başında Tanrıya dair tasavvurlar geliştirmesi bulunmaktadır.
İnsan Tanrıyı doğrudan tecrübe edemediği için kendine özel geliştirdiği tasavvurlar aracılığıyla iç dünyasında Tanrıya dair tecrübeler yaşamaktadır. Tanrı tasavvurunun gelişiminde kişinin ailesiyle ilişkileri, cinsiyeti, dini ve psikolojik dinamikleri gibi çeşitli faktörler etkin rol oynamaktadır.
Erich Fromm evrimci ve psikanalist bir yaklaşımla Tanrı tasavvurunu incelemektedir. Eski Ahit’ten yola çıkarak Tanrı tasavvurunun üç aşamadan geçerek günümüze ulaştığını ve gelecekte insanın Tanrıdan bağımsızlaşacağını ileri sürmektedir. Fromm Tanrı tasavvurunu otoriter ve hümaniter olarak ikiye ayırmaktadır.
Otoriter Tanrı tasavvurunun insanı değersizleştirdiğini ve vicdan gelişimini olumsuz etkilediğini, buna karşılık otoriter Tanrı tasavvurunun insanı değerli kıldığını ve vicdan gelişimine katkı sağladığını ileri sürmektedir.