Kan kültürlerinden izole edilen enterobacteriaceae türlerinin antibiyotik duyarlılıklarının araştırılması
Abstract
Kan dolaşımı enfeksiyonları en sık karşılaşılan invaziv enfeksiyonlardandır. Bu çalışmada, kan
kültürlerinden izole edilen Enterobacteriaceae türlerinin tanımlanması ve antimikrobiyal duyarlı- lık oranlarının araştırılması amaçlanmıştır.
Haziran 2017-Eylül 2019 tarihleri arasında yatan hastalardan gönderilen kan kültürü örneklerin- den izole edilen Enterobacteriaceae üyeleri retrospektif olarak incelenmiştir. BacT/Alert® 3D
(bioMérieux, Fransa) ve Render BC128 (Shandong Huifa Electronics Technology Co., Ltd. Çin) tam
otomatik kan kültür sistemleri kullanılmıştır. Bakteri identifikasyonu konvansiyonel yöntemler ve
PhoenixTM 100 otomatize identifikasyon sistemi kullanılarak yapılmıştır. Bakterilerin antibiyotikle- re duyarlılık testleri PhoenixTM 100 (BD Phoenix System, Beckton Dickinson, ABD) otomatize iden- tifikasyon sistemi ile gerçekleştirilmiştir.
Toplam 22.786 kan kültürü örneğinden 717’sinde (% 3,1) Enterobacteriaceae türleri izole edilmiş- tir. En sık izole edilen tür Escherichia coli (% 44,7) iken, onu sırasıyla Klebsiella spp. (% 33,1),
Enterobacter spp. (% 11,7), Serratia marcescens (% 4,8) ve Proteus spp. (% 3,9) izlemiştir.
İzolatların % 58,7’si yoğun bakım ünitelerinde yatmakta olan hastalardan izole edilmiştir. Tarama
testlerine göre saptanan genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz sıklığı E.coli’de % 42,5, Klebsiella
spp.’de % 72,6, karbapenem direnci E.coli’de % 3,1, Klebsiella spp.’de % 35,4 ve Enterobacter
spp.’de % 10,7 olarak saptanmıştır.
Klebsiella spp. ve E.coli izolatlarında tigesiklin, amikasin ve meropenem etkili ajanlarken diğer
ajanlara yüksek direnç oranları saptanmıştır. Klebsiella spp. suşlarındaki yüksek direnç ülkemiz
verilerinin üzerinde, E.coli suşlarında ise altında kalmıştır. GSBL ve karbapenem direnci ülkemiz
verileriyle uyumlu bulunmuştur. Kan kültürlerinden izole edilen bakteri türleri ve antibiyotik
duyarlılıkları bölgelere ve hastanelere göre farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle her merkez
kendi etken ve direnç profilini düzenli aralıklarla saptayarak uygun antibiyotik politikalarını oluşturmalıdır. Bloodstream infections are one of the most common invasive infections. In this study, we aimed
to identify Enterobacteriaceae strains isolated from bloodstream infections and to investigate the
antimicrobial susceptibility rates.
Enterobacteriaceae strains isolated from blood cultures of inpatients between June 2017-
September 2019 were investigated retrospectively. BacT/ALERT 3D (bioMérieux, France) and
Render BC128 (Shandong Huifa Electronics Technology Co., Ltd., China) automated blood culture
systems was used. Bacterial identification was performed using conventional methods and
PhoenixTM 100 automated identification system (BD Phoenix System, Beckton Dickinson, USA).
Antimicrobial susceptibility of bacteria was achieved with the PhoenixTM 100 automated
identification system (BD Phoenix System, Beckton Dickinson, USA).
Enterobacteriaceae strains were isolated from 717 samples (3.1 %) in 22,786 blood cultures. The
most commonly isolated strain was Escherichia coli (44.7 %), followed by respectively Klebsiella
spp. (33.1 %), Enterobacter spp. (11.7 %), Serratia marcescens (4.8 %) and Proteus spp. (3.9 %).
58.7 % of the isolates were isolated from patients in intensive care units. The prevalence of
extended spectrum beta-lactamase detected by screening tests was 42.5 % in E.coli, 72.6 %
Klebsiella spp., carbapenem resistance was 3.1 % in E.coli, 35.4 % in Klebsiella spp., and 10.7 %
in Enterobacter spp.
Klebsiella spp. and E.coli isolates were determined to be effective against tigecycline, amikacin
and meropenem and high resistance rates to other agents. The high resistance of Klebsiella spp.
strains remained above the data of our country while E.coli strains remained below. ESBL and
carbapenem resistance were found to be consistent with our country’s data. Bacterial species
isolated from blood cultures and their antibiotic susceptibility vary according to regions and
hospitals. Each center should establish its own agent and resistance profile at regular intervals
and establish appropriate antibiotic policies.