Türkiye’de Michelin Rehberine giren uzak doğu restoranlarında semiyotik bir analiz
Abstract
Gıda, günümüzde sadece hayatta kalmak için zorunlu bir değer olarak algılanmakla kalmayıp aynı zamanda kültürler arası iletişimin vazgeçilmez bir unsuru olarak kabul edilmektedir. Yeme-içme alışkanlıkları, pişirme teknikleri ve sunumlar, farklı kültürlerde çeşitli anlamlar taşıyan birer ifade biçimi olarak öne çıkmaktadır. Bu unsurlar aynı zamanda semiyotik bir anlam ağı oluşturarak, göstergebilim, kültür, medya ve iletişim disiplinleri arasında bir kesişim oluşturmaktadır. Semiyotik (göstergebilim) dil, kültür, medya ve iletişim gibi alanlarda anlam oluşturma süreçlerini inceleyen disiplinerarası bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu disiplin, göstergelerin toplumsal bağlamda nasıl işlediğini ve nesnelerin gönderme yaptığı anlamları ortaya koymaya odaklanır. İletişimde kullanılan işaretlerin, sembollerin, resimlerin, dilin ve diğer göstergelerin nasıl anlamlandırıldığını ve nasıl etkileşimde bulunduğunu çözümlemeyi amaçlar. Çalışma kapsamında Türkiye’de Michelin Rehberi’ne giren on bir restoranın menülerinde bulunan sushi tabakaları semiyotik analiz yöntemine göre incelenmiş ve tabaklarda bulunan Uzak Doğu mutfağında sembolik anlam taşıyan yiyeceklerin yorumlaması yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de Michelin Rehberi'nde yer alan Uzak Doğu restoranlarında semiyotik bir analiz gerçekleştirmektir. İncelenen restoranların web siteleri ve menülerinin geniş kapsamda olduğu gözlemlenmiştir. Bu nedenle, on bir restoranın menülerinde ortak olarak bulunan sushi tabaklarının semiyotik analizi tercih edilmiştir. Bu seçim, çalışmanın sınırlılığını oluşturmaktadır. Yapılacak semiyotik analiz ile Uzak Doğu kültürünün sushi tabakları üzerinden sembolik göstergelerinin anlamlandırılması hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda incelenen restoranlardan Akira Back, Zuma İstanbul, Zuma Bodrum ve Nobu’nun sushi tabaklarında havyar, yenilebilir çiçek süslemeleri ve perilla yaprağı gibi ürünlerin kullanımının diğer restoranlardan daha fazla olması bu restoranların daha zengin bir menüye sahip olduğu ve müşteri kitlesi olarak daha zengin bir zümreye hitap ettikleri sonuçlarına ulaşılmıştır. Bu çalışmanın, Uzak Doğu restoranlarının hizmet verdikleri ülkelerde sunulan deneyimin kültürel ve sosyolojik boyutlarının daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Food is not only perceived as a necessity for survival in today's world but also acknowledged as an indispensable element of intercultural communication. Eating habits, cooking techniques, and presentations emerge as forms of expression carrying various meanings across different cultures. These elements also constitute a semiotic network, intersecting disciplines such as semiotics, culture, media, and communication. Semiotics, as an interdisciplinary field, examines processes of meaning-making in areas like language, culture, media, and communication. It focuses on revealing how signs operate in societal contexts and elucidates the meanings objects convey. The study analyzes sushi dishes found in the menus of eleven restaurants in Turkey listed in the Michelin Guide using the method of semiotic analysis. It interprets the symbolic meanings of food items from Far Eastern cuisine present on these dishes. The aim of this study is to conduct a semiotic analysis of Far Eastern restaurants listed in the Michelin Guide in Turkey. It was observed that the websites and menus of the examined restaurants were comprehensive. Therefore, the semiotic analysis of sushi dishes commonly found on the menus of eleven restaurants was chosen. This selection constitutes a limitation of the study. The semiotic analysis aims to interpret the symbolic indicators of Far Eastern culture through sushi dishes. As a result of the study, it was concluded that Akira Back, Zuma Istanbul, Zuma Bodrum, and Nobu use products such as caviar, edible flower decorations, and perilla leaves more extensively in their sushi dishes compared to other restaurants. This suggests that these restaurants have richer menus and cater to a wealthier clientele. It is believed that this study will contribute to a better understanding of the cultural and sociological dimensions of the experience offered by Far Eastern restaurants in the countries they operate in.