Üsküdar bekâr odalar ve
Abstract
Osmanlının pay-i tahtı İstanbul ve Onun çevresi, dışarıdan gelen tüccarlar, seyyahlar ve göçlerle gelen insanlar için cazibe merkezidir. Ayrıca XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren başlayan Suhte Ayaklanmaları ve yüzyılın sonunda bütün şiddeti ile Anadolu'yu kasıp Anadolu'daki Celali Ayaklanmaları nedeniyle köylerden kentlere, küçük kentlerden İstanbul, Bursa gibi büyük kentlere göç başlamıştır. En büyük göç merkezi ise İstanbul ve çevresidir. Üsküdar ise Anadolu'dan gelen göçmenlerin dolayısıyla bekârların İstanbul'a giriş yeridir. Ayrıca Balaban, Salacak, Ayazma gibi iskeleleri ile ticari potansiyele sahiptir. Göçle gelen bu kişiler genellikle ailelerini geride bıraktıklarından bekâr olarak tanımlanmışlar ve hem resmi makamlarca hem de halk tarafından bu şekilde muamele görmüşlerdir. İkamet ettikleri yerler bile erkî odaları", bekâr odaları, erkek odaları olarak adlandırılmıştır. Çok zor şartlarda ve toplumun içine alınmayan bu kişiler toplum ve resmi makamlar tarafından çoğunlukla suça meyilli kişiler olarak değerlendirilmişlerdir. Bu değerlendirme pek de yanlış bir değerlendirme olmamıştır. Zira bekâr odaları ve burada yaşayan bekârlar kaynaklarda en çok bu yönleri ile yer almışlardır. Bu çalışmanın amacı, bekâr odalarının ortaya çıkış sürecini değerlendirdikten sonra özellikle Üsküdar'daki bekâr odalarını ele alarak buradaki olayları, toplumun bu odalarda yaşayan bekârlara bakış açısını ve bekârların yaşadıkları sorunları yine Üsküdar'da bulunan ünlü bekâr odaları (Balaban İskelesi) bağlamında ortaya koymaktır. Üzerinde durulması gereken bir diğer önemli nokta ise devletin bu odalara bakış açısıdır. Çalışmayı ortaya koyabilmek için Osmanlı arşiv belgeleri ve dönemin kaynakları kullanılacaktır Istanbul, the capital city of the Ottoman Empire and its surroundings has been the center of attraction for traders, travelers and immigrants. Also, as a result of the "Suhte" riots which started in the second half of the 16th century, and the violence due to the Jalal Uprising in Anatolia at the end of the century, many people from Anatolia started immigrating to big cities such as Bursa and Istanbul. Istanbul and its surroundings constituted the largest immigration center. Üsküdar was the entry point for the immigrants, so single men from Anatolia to Istanbul. Üsküdar also had ports such as Balaban, Salacak, and Ayazma, which increased its commercial potential. The immigrants were often defined and treated as "single" by the officials and the public, as they mostly immigrated on their own, with their families left behind. Thus, even their means of accommodation were named as "Erki rooms", bachelor rooms, and male rooms. These immigrants lived in very difficult circumstances and were mostly isolated by the surrounding communities, as they were often deemed as potential criminals by the official authorities and the public. This assessment proved to be a self-fulfilling prophecy and the resources on the singles living in their single men rooms bed-sitters often mention them in this respect. The aim of this article is to examine the context in which these single's rooms emerged, study the events that took place in the bachelor rooms especially in Üsküdar, understand the viewpoints of the community on the bachelor rooms, the problems faced by the people accommodating in these rooms and also focus on the most famous bachelor rooms (Balaban port). Certainly, another important point to be emphasized here is the perspective of the government to these rooms. Ottoman archival sources and resources from the era will be used in the article
Source
Türk İslam Medeniyeti Akademik Araştırmalar DergisiVolume
10Issue
20Collections
- Tarih-Makale Koleksiyonu [89]
- TR Dizin-Makale Koleksiyonu [3387]