Etika’nın sosyolojik tahayyülü ve Spinoza’nın sosyolojiye etkileri üzerine
View/ Open
Access
info:eu-repo/semantics/openAccessDate
2021Author
Küçük, Ömer
Metadata
Show full item recordAbstract
Bu makalede, Spinoza felsefesinin merkezinde bir sosyolojik
tahayyülün yattığını göstermeye çalışmakta ve Spinoza’nın
sosyolojik teori ile çeşitli ilişkilerini irdelemekteyim. Etika’nın
sosyolojik tahayyülü, bireysel/psikolojik sıkıntıların çözümüne
ancak toplumsal alanda ve kolektif bir çabayla ulaşılabileceği
fikrinde tezahür eder. Bireylerin kederli tutkuları yenmelerine
vesile olan “upuygun fikirler” ya da “ortak mefhumlar”, sosyal
ilişkiler içerisinde oluşturulabilir. Tahayyül gücü, bu tür ilişkilerin
kurulmasında temel bir rol oynar. Etika’nın sosyolojik tahayyülüne
göre, sosyal ilişkiler, bileşen parçalarına, yani bireylere
indirgenemeyen “beliriveren vasıflar” yaratır; bu açıdan, Spinoza
günümüzde gelişmekte olan ilişkisel sosyoloji perspektifine de
felsefi bir dayanak sağlamaktadır. Bu çerçevede Eski Yunancada
“philia” ilişkileri adı verilen dostluk ilişkilerinin, Spinoza’daki
beliriveren ilişkilerin toplumsal modeli olabileceğini ileri
sürmekteyim. Son olarak, Althusser ve Bourdieu’nün çalışmaları
bağlamında, bedenselliğin sosyolojiye girişinde de Spinoza’nın
kayda değer bir etkisi olduğunu ortaya koymaya çalışmaktayım. Here I examine various relationships between sociological theory
and Spinoza and try to show that at the center of Spinoza’s
philosophy lies a sociological imagination. The sociological
imagination of the Ethics is manifested in the idea that the solution
of individual/psychological trouble can be achieved in the social
field and through a collective effort. “Adequate ideas” or “common
notions” that enable individuals to overcome sorrowful passions can
be constructed within social relationships. According to the
sociological imagination of the Ethics, social relations create
“emergent properties” that cannot be reduced to their constituent
parts, namely individuals; in this respect, Spinoza also provides a
philosophical basis for the relational sociology. I suggest relations
of friendship as a possible model for this kind of emergent
relationships. Finally, through the works of Althusser and Bourdieu,
I try to reveal that Spinoza also has a significant influence in the
introduction of body to social thought.