Örgütlerde esnek çalışma uygulamaları ve buna ilişkin olarak 4857 sayılı iş kanununda getirilen düzenlemelerin incelenmesi
Abstract
Son yıllarda geleneksel çalışma düzeninden farklı olarak, örgütlerde, sözleşmeler, görevler, çalışma zamanı, çalışma süresi ve mekânı açısından esnek uygulamalarla yaygın bir şekilde karşılaşılmaktadır. Bu kapsamda, esnek çalışma saatleri, kısmî süreli çalışma, iş paylaşımı, sıkıştırılmış iş haftası, vardiyalı çalışma ve uzaktan çalışma gibi uygulamalar en çok karşılaşılan esnek çalışma türleridir. Sözü edilen uygulamalardan kısmî süreli çalışma, çağrı üzerine çalışma, geçici iş ilişkisi ve sıkıştırılmış iş haftası uygulamaları 4857 sayılı İş Kanunu ile yasal bir çerçeve kazanmıştır. Bu düzenlemeler, çalışma hayatındaki taraflara çeşitli yararlar sağlamakla birlikte, gerek taşıdıkları belirsizliklerin ve tarafların bunlardan kaynaklanan çekincelerinin gerekse doğrudan veya dolaylı olarak neden oldukları bazı sorunların dikkate alınmasında yarar vardır. Bu çalışmada öncelikle, çeşitli esnek çalışma uygulamaları kavramsal açıdan ele alınmakta, bu uygulamaların ilgili taraflara sağladığı yararlar ve taşıdığı sakıncalar üzerinde ana hatları ile durulmaktadır. Daha sonra 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında esnek çalışma uygulamalarına yönelik olarak getirilen yasal düzenlemeler, ilgili yazında konuya ilişkin değerlendirmeler çerçevesinde incelenmektedir. In recent years, different from traditional job environment, flexible employment practices in terms of contracts, tasks, working time, working period and place have been faced. In this framework, some alternative implementations such as flexible working hours, part-time working, job sharing, compressed work week, shifting and telecommuting are the types of flexible working most frequently seen. Part-time working, invitation-based working, worker leasing and compressed work week are newly organized legally the framework of Labour Law Nr. 4857. Although these types of practices have brought number of advantages to all sides inside business relations (employments, employees, unions etc.) both some indefinitenes and hesitations and some problems which they cause directly or indirectly have to be taken into consideration thoroughly. In this paper, firstly, different flexible working practices are taken into consideration as conceptually, and the advantages and disadvantages of these practices for the parties which are related to are explained. Then the new arrangements brought towards the flexible working practices in the framework of Labour Law Nr. 4857 are reviewed.